KLEOPATRA VE ANTONİUS AŞKI

Yazar Meleknaz Meriç - 8 Ağustos 2022

Sezar’ın öldürülmesi ile Tarsus’ta başlayan kargaşa ortamı bu ikilinin büyük aşkını başlatır. Sezar’ın ölümüne sebep olduğu düşünülen Mısır kraliçesi Kleopatra, o dönemin Tarsus valisi olan Marcus Antonius tarafından Tarsus’a davet edilir. Antonius’un asıl amacı Kleopatra’dan hesap sormaktır, ancak işler beklediği gibi gitmez. Kleopatra kapıdan içeri girdiği an Antonius büyülenir, kraliçenin güzelliğine hayran kalır. Kusmak istediği o nefret büyük bir aşka dönüşür. “En büyük aşklar nefretle başlar.” misali. Antonius her şeyi unutarak kraliçeye fena halde aşık olur ve aşk politikanın karanlık dehlizlerinde ölümcül oyunlar oynayanlar için tehlikeli bir zaaftır. 

Tarihçi Plinius’un aktardığına göre kraliçe gemisine davet ettiği Antonius’a bir kadeh şarap ikram eder, aşk şarabı, ancak tacından çıkardığı bir çiçeği şarabın üzerine bırakır. Antonius tam içerken Kleopatra, “Dur.” der, “Seni öldürebilirdim ancak yapmadım, tacımdaki çiçeğin üzerinde zehir vardı.” Antonius dehşete kapılır, hayran gözlerle kraliçeye bakar ve işte o anda çok büyük bir aşk başlar. Tarsus halkı Kleopatra’yı Aşk tanrıçası Venüs’e, Antonius’u ise Şarap tanrıçası Bacchus’e benzetir ve derler ki, “O gün burada Aşk tanrıçası ile Şarap tanrıçasının buluşması yaşandı.” Bu efsanevi aşk MÖ 37 yılında evlilikle taçlanır. Kral ve Kraliçe aşklarını doyasıya yaşarlar.

Bu dönem Roma, Octavian ve Antonius tarafından yönetiliyordu. Antonius Octavian'ın kız kardeşiyle evliydi, ancak gerçek aşkı Kleopatraydı. Antonius’un Romalı asil karısını terk edip, Roma tarafından küçük görülen Mısırlı Kleopatra ile aşk yaşaması halk ve hanedan için kabul edilemezdi. Sevgi engel tanımazdı öyle değil mi? Sevgi her kapıyı açardı. Arada dağlar, çöller, okyanuslar da olsa aşılırdı. Bütün bu büyük tarihi aşklardaki gibi…

Roma halkı ve Octavian kendini bu büyük aşka kaptıran Antonius’a tepki olarak savaş açarlar. Uğruna savaşılası büyüklükte bir aşk bu, evet. Kleopatra Antonius'un yanında, beraberinde 60 Mısır savaş gemisi getirmişti. Savaş karada mı denizde mi yapılmalı her iki taraf tarafından tartışılıyordu. Octavian denizi, Antonius karayı tercih ediyordu. Ancak son sözü söyleyen Kleopatra olmuştu. Kraliçe sevgilisini denizde savaşması için ikna etmişti. Savaş esnasında Antonius tam Kleopatra'nın 60 Mısır gemisini savaşa dahil etmeye hazırlanırken kraliçenin o gemilerle kaçtığını görür. Mısır gemilerinin gidişini çaresizlik içinde izleyen Antonius dayanamaz ve kraliçenin peşinden gider, savaşı kaybederler. Yolda Kleopatra’nın ölüm haberini alan Antonius aşkının acısıyla kendini öldürür, ve aşkıyla kavuşur. Bir tarihi aşk daha böylece son bulur. Kimisi Kleopatra’nın hainliğini eleştirse de böylesine aşık bir kadının o gün oradan neden kaçtığını hiçbirimiz bilemeyeceğiz. Belki mecburdu, belki de gerçekten Antonius’un aşkını suistimal etti. Sevginin başaramayacağı, elde edemeyeceği hiçbir şey yoktu, her ne kadar Antonius savaşı kaybetse de aşkta kazanmıştı…