FEMİNİZM'İN AMACI ALGIYI YOK ETMEKTİR
- Zerhame
- 26 Haz 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 Haz 2022
Yazar Elif Özbek - 26 Haziran 2022

Hayatımızı kaçımız kendi doğrularımıza göre yaşıyoruz? Kaçımız hayatımızı araştırıp sorgulayarak ilerletiyoruz? Cevabını vereyim isterseniz: Neredeyse hiçbirimiz. Hayatımızda doğru olarak kabul ettiğimiz şeyler var, evet ama bunların çok azı bizim kendi doğrularımız. Çünkü biz bu şekilde büyütülüyoruz ve bize kendi doğrularımız araştırmak için fırsat verilmiyor. Bizi büyütüp yetiştiren kişiler küçükken bilinçaltımıza kendi doğrularını kazıyorlar ve biz aklımızı hayat trenimizin maikinsti yaptığımız zaman bile bunların izlerini taşıyoruz. Bu bizim algımız oluyor ve çoğu zaman bu algılardan kurtulmak çok zor oluyor. Bu algılara çok basit ama kurtulması çok zor örnekler verebilirim: “Kadının görevi evde oturup çocuğa bakmak, yemek yapmak, çamaşır, bulaşık yıkamak; erkeğin görevi ise bütün gün çalışıp eve ekmek getirmektir.” Bence bu düşünceler çok yanlış bir şekilde zihnimize kazınan düşüncelerdir. Çünkü erkeğin ev işi yapması için gereken eli kolu, kadının çalışması için gerekli olan zeka ve kuvveti vardır. Eğer doğrular bize çocukluğumuzdan beri yanlış aktarılmasaydı ve çevremizde de ataerkil yaşantılar olmasaydı yetişkin birer birey olduğumuzda bu tarz düşüncelere sahip olabileceğimizi düşünmüyorum. Aslında feminizm de tam olarak bu noktada açığa çıkıyor. Feminizmin asıl amacı erkekleri değil, algıyı yok etmektir çünkü bütün bu eşitsizlikler ve değersizlikler algı sonucunda ortaya çıkmaktadır. Feminizm bu algıları yıkarak kadın erkek eşitliğini sağlamayı hedef alır. Tabii feminizm akımının önüne geçen ve bunun erkek haklarının suistimali olarak gören- Araştırma yapmayıp kulaktan dolma bilgilerle hareket eden- kişiler de vardır. Bu kişiler kadınların kendi haklarını korumasını geleneksel aile yapısını bozacağını iddia eder. Halbuki bu sadece bir bahanedir, asıl memnun olmadıkları şey kendi rahatlarının bozulma korkusudur. Korkarlar çünkü ‘sözde’ geleneksel aile yapısına uygun yaşayan kadınların her gün yaptıkları işin çeyreğini bile yapmaya gözleri korkar. İnsanın her zaman olduğu gibi bu konuda da asıl önemsediği şey toplum düzeni değilidir, kendi bencilliği sonucu oluşan rehavetidir. Bu rehaveti sonucu aslında kendisine zararı olmayan bir yaşayış biçimini bile bencilliği sonucu reddeder. Tabii bu eşitsizlik ve adaletsizlik yalnız kadınlara yapılan haksızlıklarla bitmiyor maalesef. Feminizmin amacı kadın ve erkek arasındaki dengeyi sağlamak olduğu için bu durumda erkeği küçük görüp kadını yüceltmek feminizmin kendi içinde büyük bir çelişki yaşamasına neden olur. Bu çelişkilerin yaşanmasında rol oynayan en büyük etkenlerden biri feminizmi çok yanlış aktaran ve aşırıya kaçan, günümüzde feminizmin erkek düşmanlığı olarak anlaşılmasına yol gösteren kişilerdir. Bu kişiler dengeyi sağlama adı altında, kendi çıkarları doğrultusunda kadını yücelttiği zaman bu sefer altta kalan ve haksızlığa uğrayan erkek bireyler duruma tepki göstermek isterler. Bu durum da aşırıya kaçan ve aşırıya kaçma sonucunda terazinin üstte kalan kefesi arasında bir çatışmaya yol açar. Yani feminizmin gerçek amacı dengeyi sağlamaktır. Bu dengeyi herhangi bir yönde bozan kişilerin feminizmi kirletmekten başka yaptığı bir şey yoktur.
留言