HAKİKİ BAŞARI

Yazar Elif Özbek - 10 Haziran 2022

Başarıya sadece akademik seviyeyle mi ulaşılır. Yani akademik seviyesi yüksek olan herkes başarılı mıdır ? Ülkemizde bu durum çok farklı yorumlanmakta bence . Akademik seviyenin tüm hayat başarımızı ve refahımızı kesin olarak belirleyeceğini düşünen çok ebeveyn var . Halbuki bu durum düşündüğümüzden çok farklı bence . Düşünsenize: ülkenin en iyi şirketinde çok iyi bir müdürsünüz ama mutlu değilsiniz , Hayattan keyif alamıyorsunuz . Şimdi bu durumda hayattaki başarıya gerçekten ulaşmış olur musunuz ? Ben gerçek başarının bu hayattaki mutluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Eğer asgari ücret alıyorsanız ama mutluysanız bence başarılısınızdır. İlla çok düşük veya çok yüksek maaşlarla kıyaslama yapmamız da gerekmez . Kendi yaşam standartlarınızı karşılayan ,istediğiniz şekilde yaşamanızı sağlayan bir ücret alıyorsanız ve mutluysanız yine başarılısınızdır. Şimdi şöyle diyebilirsiniz “ Bu maaşları almak için de akademik seviyemizin yüksek olması gerek” Evet, akademik başarası yüksekse güzel olur ama olmasa da problem değil. Herkes akademik alanda başarılı olsaydı başarının bir anlamı kalmazdı . Çok güzel resim çizen , harika şarkılar söyleyen , hitabeti mükemmel olan ; efsane futbol, basketbol voleybol vb. oynayan gençler var.

Peki bu gençler neden sevmediği, ilgi göstermediği  veya yapamadığı halde ; Biyoloji  , Fizik, Kimya , Coğrafya gibi derslerin en detay özelliğine kadar öğrenmek zorunda ? Niçin ilgi duydukları alana yoğunlaşmak ve bu alanda çok ileri seviyeye gelmek yerine , bütün dersleri en ince ayrıntısına kadar öğrenip sevmediği dersi toparlamaya çalışırken sevdiği dersten geri kalıyor ? Tabii ki genel kültür açısından bu dersleri bilmek önemli , ama kimse genel kültür diyerek bana proton ve nötron birleşiminin nükleon olduğunu sormaz. Bence özellikle Edebiyat , Matematik , Tarih ve İngilizce dersleri diğer derslerden biraz daha önemli . Edebiyat kendi dilimizi doğru kullanmak ve korumak açısından çok önemli bir ders . Matematik hayatımızın her alanında karşımıza çıkan ve çoğu mesleğin içinde bulunan bir dal olduğu için önemli bir derstir fakat gençler istediği mesleğe karar vermeden matematiğin en ince ayrıntısına girilmesini doğru bulmuyorum. Tarih özellikle geçmişimizi bilip geleceğimizi şekillendirmemiz için büyük ehemmiyet taşıyan bir ders . Ve son olarak İngilizce . İngilizce tüm dünyada ortak dil olarak kabul gördüğü için meslek tercihlerimize çok etki eden bir derstir . Bu dersler dışındaki derslerin en ince detayına kadar gençlere öğretilmesini bana doğru gelmiyor. Ben gençlerin kendi ilgi alanları ile uğraşmaları , bu alanlar üzerine gelişmelerini ve sevmediği bir işi yapmamaları gerektiğini savunan birisiyim ve karşıma daha iyi bir cevap bulmadan bu fikrimden vazgeçmeyeceğim .Ülkemiz şartlarında bu anlattıklarım biraz zorlayıcı olabilir. O yüzden çocuğunuz için , kardeşiniz için , ablanız ,abiniz için , sevdikleriniz için bu ülkeyi daha iyi yerlere getirip , sevdiklerimizi daha iyi şartlarda yaşatmak için siz de gençlere destek olun . Bu ülkeyi hep birlikte kurtaracağız .

Başarıya sadece akademik seviyeyle mi ulaşılır. Yani akademik seviyesi yüksek olan herkes başarılı mıdır? Ülkemizde bu durum çok farklı yorumlanmakta bence . Akademik seviyenin tüm hayat başarımızı ve refahımızı kesin olarak belirleyeceğini düşünen çok ebeveyn var . Halbuki bu durum düşündüğümüzden çok farklı bence . Düşünsenize: ülkenin en iyi şirketinde çok iyi bir müdürsünüz ama mutlu değilsiniz , hayattan keyif alamıyorsunuz. Şimdi bu durumda hayattaki başarıya gerçekten ulaşmış olur musunuz? Ben gerçek başarının bu hayattaki mutluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Eğer asgari ücret alıyorsanız ama mutluysanız bence başarılısınızdır. İlla çok düşük veya çok yüksek maaşlarla kıyaslama yapmamız da gerekmez. Kendi yaşam standartlarınızı karşılayan ,istediğiniz şekilde yaşamanızı sağlayan bir ücret alıyorsanız ve mutluysanız yine başarılısınızdır. Şimdi şöyle diyebilirsiniz “ Bu maaşları almak için de akademik seviyemizin yüksek olması gerek” Evet, akademik başarası yüksekse güzel olur ama olmasa da problem değil. Herkes akademik alanda başarılı olsaydı başarının bir anlamı kalmazdı . Çok güzel resim çizen , harika şarkılar söyleyen , hitabeti mükemmel olan ; efsane futbol, basketbol voleybol vb. oynayan gençler var . Peki bu gençler neden sevmediği, ilgi göstermediği  veya yapamadığı halde ; Biyoloji  , Fizik, Kimya , Coğrafya gibi derslerin en detay özelliğine kadar öğrenmek zorunda ? Niçin ilgi duydukları alana yoğunlaşmak ve bu alanda çok ileri seviyeye gelmek yerine , bütün dersleri en ince ayrıntısına kadar öğrenip sevmediği dersi toparlamaya çalışırken sevdiği dersten geri kalıyor ? Tabii ki genel kültür açısından bu dersleri bilmek önemli , ama kimse genel kültür diyerek bana proton ve nötron birleşiminin nükleon olduğunu sormaz. Bence özellikle Edebiyat , Matematik , Tarih ve İngilizce dersleri diğer derslerden biraz daha önemli . Edebiyat kendi dilimizi doğru kullanmak ve korumak açısından çok önemli bir ders . Matematik hayatımızın her alanında karşımıza çıkan ve çoğu mesleğin içinde bulunan bir dal olduğu için önemli bir derstir fakat gençler istediği mesleğe karar vermeden matematiğin en ince ayrıntısına girilmesini doğru bulmuyorum. Tarih özellikle geçmişimizi bilip geleceğimizi şekillendirmemiz için büyük ehemmiyet taşıyan bir ders . Ve son olarak İngilizce . İngilizce tüm dünyada ortak dil olarak kabul gördüğü için meslek tercihlerimize çok etki eden bir derstir . Bu dersler dışındaki derslerin en ince detayına kadar gençlere öğretilmesini bana doğru gelmiyor. Ben gençlerin kendi ilgi alanları ile uğraşmaları , bu alanlar üzerine gelişmelerini ve sevmediği bir işi yapmamaları gerektiğini savunan birisiyim ve karşıma daha iyi bir cevap bulmadan bu fikrimden vazgeçmeyeceğim .Ülkemiz şartlarında bu anlattıklarım biraz zorlayıcı olabilir. O yüzden çocuğunuz için , kardeşiniz için , ablanız ,abiniz için , sevdikleriniz için bu ülkeyi daha iyi yerlere getirip , sevdiklerimizi daha iyi şartlarda yaşatmak için siz de gençlere destek olun . Bu ülkeyi hep birlikte kurtaracağız .